15 temmuz
darbe girişiminin hemen ardından bir grup “idam” sloganları
atmıştı.Cumhurbaşkanı da bu kalabalığa
hitaben” önüme getirsinler,imzalarım” demişti.Şimdi referandum sonuçlarının
ardından yaptığı konuşmada da aynı sözleri tekrarlayarak “gerekirse bir referandum
da idam için yaparız” dedi.
Kişisel fikrimi de söyleyerek konunun içindeki ince
hesabı anlatmaya çalışayım.35 yıl polislik yapmış biri olarak pedofili
suçları,çocuklara uyuşturucu satıcılığı,vatana ihanet,darbe suçları hakkında
idam uygulamasına “evet” derim, derim ama 15 temmuzun hemen ardından bunun dile
getirilmesindeki ince hesabı da unutmam.Eğer bir zahmet o gün “idam” çığlıkları
atan grubu birileri incelerse, çoğunun Feto örgüt üyesi olduğu görülecektir.Çünkü idamın geçerli olduğu ülkeye suçlu iadesi olmayacağını bilen
bu örgüt, hem toplumu ve hem de ne yazık ki C.başkanını da kandırmaktadır.Peki
C.başkanının çevresindekiler bu uluslararası,özellikle ABD ile aramızdaki bu
anlaşmayı hatırlatmıyor mu?Çıkacak idam yasasının geçmişe yürümeyeceğini( yani
ne fetocuları ne de şu ana kadar işlenen suçları kapsamayacağını),uluslararası
işbirliği yaptığımız siyasi ve ekonomik ilişkileri zora sokacağını,Öcalan
haininin iadesinde bile “idam edilmeme” koşulunu hatırlatmıyor mu?Elbette bu
sorunun cevabında; Fetocuların hala
sarayda ne denli etkili olduklarını,toplumu yönlendirmede ne denli etkili
yerlerde olduğunu görmeliyiz.
Şayet
cumhurbaşkanı bütün bunları bile bile yapmıyorsa,Fetonun iadesini gerçekten istiyorsa,ülkede diktatörlük görüntüsü vermek
istemiyorsa,bunun hukuki sonuçlarının BM
askerinin Nato üyesi olan ülkemize girmesiyle
sonuçlanacağını hesaplıyorsa oynanan oyunu da iyi görmeli,çevresinde bu oyunu
kurgulayanları temizlemeli ve halkı bir hamle bile sonrasını görmeden adım
atmaya sürüklememelidir.Yoksa Temel’in idamdan önceki son sözü gibi “ha bu bana ders
olsun” demenin faydası olmaz.
Çok yakında göreceğiz….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder